Yazar Nur İçözü“Farklı kentlerde birçok okulda söyleşiye, katılıyorum. Gerek Şahinkaya öğrencilerinin gözlerindeki ışıltı gerekse de okulun fiziksel donanımı ve eğitim kalitesi beni çok etkiledi” dedi.
Akademik başarılarıyla eğitim sektörünün seçkin kurumları arasında yer alan Şahinkaya Okulları, öğrencilerini kültürel ve sanatsal açıdan da donanımlı bireyler olarak yetiştirmek için düzenlediği ‘Yaşamdan Dersler’ konferanslar dizisine Yazar Nur İçözü ile devam etti. Gençlik ve çocuk edebiyatının en önemli kalemlerinden olan ünlü yazar Nur İçözü, Tea& Talk – Yaşamdan Söyleşiler etkinliğinde Şahinkayalı öğrencilerle bir araya geldi. Masal ve öyküleriyle Türk edebiyatının vazgeçilmez isimlerinden İçözü, Bursa Şahinkaya Okulları Özlüce Kampüsü’nde düzenlenen etkinlikte yazarlık serüvenini anlattı. ‘Şiirli Hayvan Öyküleri’, ‘Güneşe Tırmanan Çocuk’, ‘Sihirli Düşler Kesesi’, ‘Gökten İnen 3 Yıldız’ gibi çok sayıda sevilen kitabı bulunan ünlü yazar, yoğun bir katılımla gerçekleşen söyleşide öğrencilerin merak ettiği soruları da cevaplandırdı.
YAZARLIK SIRLARI ANLATILDI
Şahinkaya Büyük Salon’da yapılan etkinlikte öğrencilerle keyifli bir söyleşi gerçekleştiren Nur İçözü, yazarlık için gereken kültürel birikim ve yazar olmak için neler yapılması gerektiği konularında ipuçlarını Şahinkayalılarla paylaştı. Öğrencilerin ilgisinden duyduğu mutluluğu dile getiren Nur İçözü, “Farklı kentlerde birçok okulda söyleşiye, katılıyorum. Gerek Şahinkaya öğrencilerinin gözlerindeki ışıltı gerekse de okulun fiziksel donanımı ve eğitim kalitesi beni çok etkiledi. Okul yöneticilerini ve öğretmenlerimizi kutluyorum” dedi. Söyleşinin ardından düzenlenen imza gününde Şahinkayalı öğrenciler için kitaplarını imzalayan ünlü edebiyatçıya, Şahinkaya Okulları İlkokul Müdür Yardımcısı Nermin Rençber tarafından teşekkür hediyesi verildi.
Van’da Servet Pişken Resim Atölyesi’nde öğrenciler, özel yetenek sınavına hazırlanıyor.
Atölyede resimden heykele birçok alanda öğrencilere imkan sunduklarını belirten kurs hocası Servet Pişken, amaçlarının öğrencileri özel yetenek sınavına hazırlamak olduğunu söyledi. Özellikle üniversite öğrencilerinin kursa yoğun ilgi gösterdiğinin altını çizen Pişken, “Kursiyerlerimizle önce alt yapı temel hazırlığı için ölü doğa çalışması yapıyoruz. Birbirinden farklı yetenekleri olan kursiyerlerin alt yapısı da farklı farklı düzeylerde. Bu nedenle atölyede öğrencilerin yeteneklerine bağlı olarak farklı saatlerde yaptığımız çizimlerle bunu düzeltmeye çalışıyoruz” dedi.
Alt yapı olarak kara kalem çalışması yaptıklarını ifade eden Pişken, “Öğrencilerimize kara kalem çalışmasından sonra renkli çalışmaya geçiş safhasında ise; kuru boya, pastel boya, sulu boya ve sınava yakın zamanda ise sınava yönelik desenli çalışmalar veriyoruz” ifadelerini kullandı.Geçmiş dönemlerde değişik üniversitelere öğrencilerin yerleştirilmesine katkı sağladıklarını dile getiren Pişken, Van halkının da yeni yeni sanatla tanışmaya ve dışarıya açılmaya başladığını sözlerine ekledi. Haftada üç gün verilen kursun oldukça başarılı geçtiğini dile getiren Pişken öğrencilerin zaman geçtikçe kendilerini bulduklarını söyledi.
Çocukluğundan beri resimle ilgilendiğini dile getiren Berivan Çobanoğlu adlı kursiyer ise, “Resim çizmeyi çok seviyorum. Bunun yanında üniversiteye de hazırlık amacıyla geliyorum. Hocama bize gösterdiği bu duyarlılıktan dolayı teşekkür ediyorum” dedi.Resim kursuna geldikten sonra yeteneğini keşfettiğini ifade eden Mustafa Kaya ise, “Daha önce resim yeteneğim yoktu. Hocamız sayesinde resim çizmeyi öğrendim. Tek amacımız üniversiteyi kazanmak değil, sanat adına da bir şeyler yapabilmektir” ifadelerini kullandı.
Van halkının sanattan biraz uzak olduğunu vurgulayan Melike Aydın ise, “Resim sanatıyla ilgilenenler de, daha çok yağlı boya tarzında çalışmalara yoğunluk gösteriyor. Sanatta aslında tek bir yöne yönelmememiz gerekiyor. Birçok alanda çalışmalar yapmalıyız. Van halkının sadece yağlı boyaya ilgilerinin olmasını yanlış buluyorum” şeklinde konuştu.Fatma Aydın ise, üniversitede kendilerine verilen tel çalışmasını uygulamak için geldikleri kursa farklı bilgiler de kazandıklarını aktardı. Tel çalışmasının güç isteyen bir çalışma olduğunu ifade eden Aydın, “Tel çalışması oldukça zor. Tamamıyla güç gerektirdiği için, erkeklerin yapabileceği bir çalışmadır. Ama yine de bunu yapabildiğimiz için mutluyum” dedi.
Özel Bursa Kültür Okulları Bilişim Teknolojileri Zümresi öğretmenleri, İstanbul Üniversitesi’nde 9 ile 11Aralık tarihleri arasında düzenlenen ‘Türkiye’de İnternet Konferansı’na 3 bildiri ile katılım sağladı.
Bursa’nın en köklü eğitim kurumlarından birisi olan Özel Bursa Kültür Okulları’nın Bilişim Teknolojileri Zümresi Öğretmenleri, İstanbul Üniversitesi tarafından 9-11 Aralık tarihleri arasında gerçekleştirilen ‘Türkiye’de İnternet Konferansı’na 3 bildiri ile katıldı.
Özel Bursa Kültür Okulları Bilişim Teknolojileri Zümresi Öğretmenleri, İstanbul Üniversitesi Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen ve Türkiye’deki bilişim sektöründe faaliyette bulunan kurumların temsilcileri ile akademisyen, öğretmen ve bilişim meraklılarını biraraya getiren konferansa; Eleştirel Yaklaşımlarla Bilgisayar Destekli Alternatif Ders Anlatım Yöntemleri, İlköğretim Öğretmenlerinin Teknolojiye Bakışı ve Dijital Kütüphane bildirileriyle katıldı.
Özel Bursa Kültür Okulları Bilişim Teknolojileri Zümresi üyelerinin 3 farklı konuda yaptığı sunumlar, konferans katılımcılarının yoğun katılımı ile gerçekleştirildi.
Dünya Çocuk Hakları Gününde Acıbadem Bursa Hastanesi Vardar Anaokulu öğrencilerini misafir etti. Öğretmenleri eşliğinde hastaneyi gezen öğrencilere hastanenin işleyişi ve bölümleri Acıbadem Bursa Hastanesi´nin deneyimli sağlık personeli tarafından anlatıldı. Merak ettikleri konuları sorularıyla Acıbadem Bursa Hastanesi çalışanlarına danışan öğrenciler, kaliteli sağlık hizmeti hakkında pek çok şey öğrenme fırsatı yakaladı. Öğrenciler, hastane turunun ardından acil servis, çocuk kliniği ve hasta katlarında yer alan malzemeleri ve nasıl kullanıldıklarını anlatan Acıbadem Bursa Hastanesi hekim ve hemşirelerini de ilgiyle dinledi. Yapılan alan turundan sonra öğrencilere boyama kitapları dağıtıldı.
Türkiye’ye ikinci kez geldiğini ve çok beğendiğini söyleyen Prof. Dr. Barbara Carpenter,Bursa’ya hayran kaldığını belirtti.
ABD Louisiana eyaletinin başkenti BatonRouge’da bulunan devlet üniversitelerinden Southern Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Dekanı Prof. Dr. Barbara Carpenter ve Southern Üniversitesi Türkiye temsilcisi Doç. Dr. Osman Kandara, BKK Başkanı Semih Pala’yı ziyaret etti. Ziyarette, BKK Başkan Yardımcısı M. Necati Şahin, Yerel Gündem Şube Müdürü Neslişah Kuşku, Kültür Sanat Çalışma Grubu Temsilcisi Gülay Ünal ve çalışma grubu üyeleri hazır bulundu. Kent konseylerinin demokrasi kültürü açısından önemli olduğunu söyleyen BKK Başkanı Semih Pala, 4 Meclis, 30 çalışma grubu ve yüzlerce gönüllüyle beraber Bursa’ya ve şehre faydalı işler yaptıklarını belirtti. Ayda ortalama 120 faaliyet yaptıklarını hatırlatan Pala, “Türkiye’nin en güçlü ve en aktif kent konseyi durumundayız. Yerel, ulusal ve uluslararası çalışmalara imza atıyoruz. Bursa Kent Konseyi seçimle işbaşına gelen yürütme kurulu tarafından yönetiliyor. Bir çatı kuruluşu olarak kamu ve sivil toplum kuruluşlarını buluşturuyor, vatandaşlara söz hakkı veriyoruz” dedi.
TÜRKİYE’YE İKİNCİ GELİŞİ
Bursa’da 2 devlet, 1 de vakıf üniversitesi bulunduğunu ifade eden Pala, Gençlik Meclisi’nin üniversitelerin öğrencileri ve yöneticileriyle iletişim halinde olduğunu ve ortak çalışmalar yaptığını dile getirdi. Pala, Gençlik Meclisi üyelerinin diğer ülkelerdeki gençlerle iletişim kurup karşılıklı gidip gelerek projeler yürüttüğünü de hatırlattı. Prof. Dr. Barbara Carpenter ise, Türkiye’ye ikinci kez geldiğini ve çok beğendiğini söyledi. Farklı şehirlere uğrayarak görüşmeler yaptıklarını, Bursa’ya ise hayran kaldığını belirten Carpenter, misafirperverliklerden dolayı Bursalılara teşekkür etti.
BTM Proje Koordinatörü Rıfat Bakan, yaklaşık 20 bin metrekare alan üzerine kurulacak Bursa Bilim ve Teknoloji Merkezi’nin, kapasite ve teknik donanım bakımından dünyadaki ilk 5 merkez arasına gireceğini belirtti.
Dünyada yeni bir sistem olan Bilim Merkezleri’nin Türkiye’deki mimarı Bursa Bilim ve Teknoloji Merkezi kendi binasına geçmek için gün sayıyor. Şu anda Türkiye’de birinci, dünyada ise sayılı merkezler arasında yer alan BTM, yeni son teknoloji binası ile dünyadaki ilk 5 merkez arasına girmeye aday. BTM ve dünyadaki örnekleri ile ilgili BTM Proje Koordinatörü Rıfat Bakan ile güzel bir sohbet gerçekleştirdik.
Bilim merkezlerinin doğuşu nasıl oldu? Bize bu konuda bilgilendirir misiniz?
Dünyada bilim merkezleri ilk olarak Amerika’da şekillendi. Daha önce bilim müzeleri vardı. Buralarda nadide, ender eserler sergilenirdi. Müzeler de esas olan dokunmamaktı. Hatta fotoğraf çekmek bile yasaktı. Sonrasında bakıldı ki insanlar müzeleri gezmek istemiyor, gençler bilime merak sarmıyor. Amerika gençleri bilime nasıl çekebiliriz araştırması içine girdi ve konu ile ilgili düşünürken, dokunulabilen cihazlar fikri ortaya çıkıyor. Bunları ilk olarak müzelere koyuyorlar. İlgi çekmeye başladığını görünce Bilim merkezleri oluşturuluyor ve bunların içine konuyor. İlginin fazla olmasının ardından Türkiye’deki TÜBİTAK tarzı Ulusal Bilim Vakfı destekleniyor ve müzelerin bilim merkezine dönüşümü destekliyor. Sonrasında bu Amerikan Başkanlığına bağlanıyor.
Amerikan Merkezi Hükümeti bu işe önem vermeye başladı. Sonrasında Avrupa’ya yayıldı. Almanya’da ilk Docland Müzesi geçiş yaptı. Londra’da bu konuda başarılı oldu. Bunun handikapı müze ile birlikte gitmiyor, çünkü birbirlerinden tamamen farklı bir yapı sergiliyorlar. Müzelerde dokunmamak, bilim merkezlerinde ise dokunmak esas. Çocuklar buraya geldiğinde özgür. Dokunmayın demek yok. Atölyeler var. Çocuklar kendi düzeneklerini yapabiliyor.
Peki sizin Bilim merkezleri ile tanışma ve bunu Bursa’ya taşımanız nasıl gerçekleşti?
Ben iş için 2006 yılında gittiğim Manchester’da Museum of Science & Industry gördüm. Gidip baktığımda eski bir istasyon burayı müzeye dönüştürmüşler ve ortası da bilim merkezi. Döndüğümde Recep Altepe’ye söyledim. O da bu Türkiye’de, Bursa’da mutlaka olmalı dedi. O zaman Osmangazi Belediye başkanıydı. Ama kısmet Büyükşehir belediyesineymiş. Tabi hikaye burada bitmedi. Araştırmaya başlayınca işin çok zor olduğunu gördük. Cihazları üretecek üreticileri bulmakta çok zorlandık. Bunu bulana kadar kendimiz üretmeye başladık. Kültür A.Ş. olarak bina girişinde yaptığımız düzenekleri sergiledik. Görenlere farklı geldi. Beğenildi. Bu Türkiye Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün’ün kulağına gitmiş. Sonrasında Bursa’ya geldi. Bursa’da kurmak istediğimiz bilim müzesini anlattık. Neler olacağını ve olması gerektiğini ve en sonunda da bunun bir devlet politikası haline gelmesi gerektiğini ve 81 ile yayılması gerektiğini belirttik . Bakanımız harika bir insan. Hemen Bakanlar Kurulundan karar çıktı. Hedefler açıklandı. İlk aşamada 16 büyük şehir sonrasında diğer şehirler. 2023 yılına kadar tamamlanması hedeflendi. TÜBİTAK’ın destek vermesi kararlaştırıldı. TÜBİTAK 16 büyükşehir belediye başkanını çağırdı. Onlarla toplantı yaptı. Şu anda Bursa, Kocaeli ve Konya bu konuda hızlı çalışıyor. Bursa’nın aslında TÜBİTAK’a ihtiyacı yoktu. Biz binamızı yapmaya başlamıştık. İthalatları yaptık. TÜBİTAK yine de bize 40 milyon TL ayırdı. Biz de bu para bize gelince merkezimizi büyütme kararı aldık.
BTM’deki işleyiş ile ilgili bizi bilgilendirir misiniz?
Çoğunlukla ilk ve orta dereceli okullardan gelen öğrencileri ağırlıyoruz. Bunun yanında anaokullarından gelen öğrencileri de bilimin serüvenine ortak ediyoruz. Ses, enerji, ısı, ışık, hava, elektrik, su, yenilenebilir enerji ve suyun serüveni gibi 14 farklı kategoride 150 adet deney ünitesinin bulunduğu merkezde fizik, kimya, elektronik gibi branşlarda uzman rehberlerin gözetiminde her öğrenciye deney üniteleri başında uygulama yapma olanağı sunuluyoruz. Bildiğimiz kadarıyla yapılan sadece bununla kalmıyor.
Çeşitli etkinlikleriniz de var. Bunlardan bahsedebilir miyiz?
Çocuklarımızı bilime yakınlaştırmak adına birçok etkinlik yapıyoruz. Bilim Şenliği kapsamında bilime ilgiyi artırmak ve teknolojik gelişmelerle ilgili toplumda farkındalık geliştirmek amacıyla birçok etkinlik gerçekleştiriliyor. Şenlik boyunca düzenlenen tüm etkinliklerde ziyaretçiler, gerçek hayattaki konuları açıklamak için bilim ve teknolojinin nasıl kullanılabileceğini keşfedip, bilimsel metotları günlük hayatta kullanmayı öğreniyorlar. Bilimsel araştırma yöntemleri hakkında farkındalık geliştiriyorlar. Bursa Bilim Şenliği 2013’ün ana teması ‘Geleceğin Otomobilleri olarak belirlendi. Bursa’nın otomobil üretimi konusundaki başarısının bilim ve teknoloji alanındaki başarısıyla bir araya geldiği şenlik merak uyandıracak ve keyifle takip edilecek.
BTM kendi binasına kavuşuyor. Binayı bize biraz anlatır mısınız?
Bilim ve Teknoloji Merkezi’mizin BUTTİM Fuar alanı yanındaki inşaatı hızla sürüyor. 10 bin metrekaresi kapalı olmak üzere 20 bin metrekare alan üzerine kurulacak merkezimiz, tamamladığında burada 250’ye yakın deney düzeneği sergilenecek. Böylelikle hem kapasitenin hem de ziyaretçi sayısının artmasını bekliyoruz. Bu konuda bütün dünyayı taradık. Bursa Bilim ve Teknoloji Merkezi, kapasite ve teknik donanım bakımından dünyadaki ilk 5 merkez arasına girecek.
Bursa’nın Nilüfer ilçesinde bulunan Rotary Ortaokulunun ortağı olduğu 23 bin Euro bütçeli AB Projesi kabul edildi.
Rotary Ortaokulunun ortağı olduğu 2013 – 2015 yılları arasında gerçekleştirilecek olan Comenius çok taraflı okul ortaklığı başvurusu kabul edildi. 23 bin Euro bütçesi olan “All Different, All The Same” isimli projenin ilk toplantısı önümüzdeki Kasım ayının üçüncü haftasında İtalya’nın Roma kentinde gerçekleştirilecek. Projenin ortakları arasında Türkiye’nin yanı sıra İtalya, İngiltere, Polonya ve Yunanistan bulunuyor. Projelerinin kabul edilmesinden dolayı büyük sevinç yaşayan proje ekibi, projelerini anlatmak üzere İl Milli Eğitim Müdürü Atilla Gülsar’ı makamında ziyaret etti. Öncelikle yapılacak ortak kültürel çalışmalar yoluyla benzer ve farklı yönlerin ortaya çıkarılmasının hedeflendiği projede, farklı kültür ve eğitim sistemlerini tanıyarak tecrübelerden yararlanmak amaçlanıyor. Projede ayrıca, çocuk haklarıyla ilgili çalışmalar yapılarak ortak ülkelerdeki ulusal çocuk bayramlarında ortak etkinlikler gerçekleştirilmesi düşünülüyor.
AB Projeleri Önemli Bir Fırsat
Projelerinin kabulünden dolayı Rotary Ortaokulunu kutlayan İl Milli Eğitim Müdürü Atilla Gülsar, “AB Projeleri okullarımız için önemli bir fırsattır. Okullarımızın bu konuda daha programlı çalışmasını ve daha çok AB proje üretmesini arzu ediyorum” dedi.
Geri1...579580581581 sayfanın 581. sayfası