Bursa Teknik Üniversitesi, TÜBİTAK 2244 Sanayi Doktora Programı 2019 döneminde 42 firma ile anlaşma imzalayarak rekor sayıda proje başvurusu gerçekleştirdi.

TÜBİTAK, 2018 yılından itibaren destek programları kapsamına aldığı “2244 Sanayi Doktora Programı” ile firmalarda çalışacak doktora öğrencilerine burs, sanayiye ise istihdam desteği sağlıyor. Program özel sektörde daha fazla sayıda doktoralı araştırmacı çalıştırılması yoluyla üniversite-sanayi işbirliğini de arttırmayı amaçlıyor. Sanayi ile hâlihazırda çok sayıda proje yürüten Bursa Teknik Üniversitesi, 2019 yılı Kasım ve Aralık aylarında beş farklı ilden kurum ve kuruluşlarla gerçekleştirdiği 100’ün üzerinde birebir görüşme neticesinde 42 firma ile TÜBİTAK 2244 Sanayi-Doktora Programı Protokolü imzalayarak ülke sanayiine verdiği desteği bir üst basamağa taşıdı.

Bursa Teknik Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi (Bursatto) koordinasyonu ile TÜBİTAK 2244 Sanayi Doktora Programı’nı tanıtmak amacıyla gerçekleştirilen ziyaretlerde, BTÜ Heyeti başta Bursa olmak üzere, Yalova, Kocaeli, Balıkesir ve Kastamonu’daki sanayi kuruluşları tarafından büyük bir ilgi ile karşılandı. Öğretim üyelerinden oluşan BTÜ heyetine 75’in üzerinde toplantıda bizzat eşlik eden Rektör Prof. Dr. Arif Karademir, 2244 Sanayi Doktora Programının çıktıları alındıkça ülke kalkınmasının da ivme kazanacağını belirtti. Rektör Karademir, programın önemine yönelik olarak; “Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan önderliğinde başlatılan ‘Yerli ve Milli Teknoloji Hamlesi’ kapsamında, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, YÖK ve TÜBİTAK başta olmak üzere devletimizin ilgili kurumları koordinasyonunda son derece stratejik ve kritik projeler yürütülmektedir. Savunma sanayiinde gerçekleştirilen atılımlar (İHA, SİHA, yerli ve milli silahlar), TEKNOFEST, ‘Bölgesel Kalkınma Odaklı Üniversite Yapılanması’ gibi projeler bunlara örnek olarak verilebilir. TÜBİTAK 2244 Sanayi Doktora Programı da aynı amaçla kurgulanmış bir ulusal projedir. Özellikle sanayimizde çalışan doktoralı araştırmacı sayısını artırmak ve bu süreçte en az 5 yıl üniversite-sanayi işbirliğini doktora temelli proje üzerinden kuvvetlendirmek hedeflenmektedir.” dedi.

TÜBİTAK 2244 Sanayi Doktora Programı başvuru süreci hakkında da bilgi aktaran Rektör Karademir; “Teknoloji Transfer Ofisimiz koordinasyonunda Kasım ayı ortasından itibaren Aralık ayı sonuna kadar yoğun bir tempoda beş farklı ilde 75 firma ile 100’ün üzerinde toplantı gerçekleştirdik. Bu süreçte farklı sanayi sektörlerinde başarı hikâyeleri oluşturarak ülkemiz kalkınmasına katkı koymuş çok sayıda firma sahibi ve sanayicimizle birebir tanışma fırsatı bulduk. Bizler de gerek TÜBİTAK 2244 Sanayi Doktora Programını gerekse BTÜ’nün gelişmiş laboratuvar altyapısını, Ar-Ge yatırımlarını tanıttık ve çeşitli alanlarda uzmanlaşmış çok sayıda akademik personelimizi sanayicilerimizle buluşturduk. Gerçekleştirdiğimiz ziyaretlerde firmalarımızdan, iş insanlarımızdan yüksek teveccüh gördük ve özlenen üniversite-sanayi örneklerini yaşadık. Tüm bu görüşme süreci neticesinde 130’un üzerinde doktora öğrencisini Üniversitemizde yetiştirmek üzere 42 proje başvurusunu değerlendirilmek üzere TÜBİTAK’a sunduk. Bu yoğun süreci yöneten Bursatto ekibimize, firma ziyaretlerinde aktif görev alan akademisyenlerimize ve en önemlisi bizleri firmalarında ağırlayan tüm değerli sanayicilerimize çok teşekkür ediyorum. TÜBİTAK’ın başvurularımızın tümünü kabul ederek Bursa Teknoloji Transfer Ofisimize desteğini sürdürmesini ve üniversite-sanayi işbirliklerini arttırmamıza olanak sağlamasını umuyorum.” şeklinde görüşlerini ifade etti.

Türkiye’nin Otomobili ve Bursa

Türkiye’nin Otomobili Girişim Grubu (TOGG) 2019 yılı sonunda milli teknoloji yolunda önemli bir gelişmeye imza atarak, tamamen Türk yapımı olan yerli otomobili Türkiye’ye tanıttı. Bursa Teknik Üniversitesi, ülkemizin teknolojik gelişmesine ve ekonomik kalkınmasına hız kazandıracak bu önemli projeye katkıda bulunmak adına ‘Türkiye’nin Otomobili ve Bursa’ konulu panel düzenledi. BTÜ Rektörü Prof. Dr. Arif Karademir’in moderatörlüğünde gerçekleşen panele, konuşmacı olarak BTSO Başkanı İbrahim Burkay, BTÜ Otomotiv Uygulama ve Araştırma Merkezi Md. Dr. Öğr. Üyesi Kemal Furkan Sökmen katıldı.

Akılla Kentin Buluşması Başlıyor
Yerli Otomobilin yıllardan beri bir hedef olduğuna dikkat çeken BTSO Başkanı İbrahim Burkay, dünyada artık ekonomik anlamda ülkelerin yarışmadığını, kentlerin ve bölgelerin rekabet içinde olduğunu belirtti. “Bu araba bize verilmiş bir nimet” diyen Burkay, “Biz ülke olarak aylık 1000-1200 dolar geliri olan bir ülkeyiz. Ülkemiz önüne çok farklı hedefler koydu. En iyi 10 ekonomi arasına gireceğiz dedik. Bizim kendi hikâyemizi yazmamız için bu otomobil çok önemli. Bu araba bize verilen bir nimet. Yüzlerce yıl bizim atalarımız dünyayı yönetmişler. Bizim de dünyayı iyi okuyup projelerimizi şekillendirmemiz gerek. Bakın üniversiteler şehrin aklıdır. Biz bugüne kadar bu aklı çok kullanmadık. Şimdi yeni yeni akılla kentin buluşması başlıyor. Ya bunu yapacağız ya da bunu yapan başka ülkelere gideceğiz. Ama o ülkede yaşatmazlar bizi. Öyleyse bu aklı bu kent ile buluşturacağız” şeklinde konuştu.

Dönüşüm Süreci Başlatacak
Yerli otomobilin bir dönüşüm süreci başlatacağından bahseden Burkay, “Zenginlik ilkelerini bölgeler yazar. Her ülkenin zengin bölgesi vardır. Yerli otomobil bize ne katacak derseniz eğer, bizim binlerce yan sanayi firmamız var ve bunlar ana sanayiye hizmet ediyor. Yerli otomobil bizim için dönüşüm sürecini başlatacak. Bu projenin başarılı olabilmesi için Bursa kesinlikle olmazsa olmaz öncelikli şartlardan bir tanesiydi. Ülke olarak biz bu projenin başarılı olmasını istiyoruz. Çünkü ülkenin geleceği buna bağlı. Bu değişim ve dönüşüm Bursa’yı bambaşka bir yere taşıyacaktır. Türkiye’nin otomobili Bursa’yı 50 yıl içerisinde çok ileriye taşıyacak. Bursa Teknik Üniversitesi’nin bu konuyu ele alıp, bizleri buraya çağırmış olması benim için çok önemli” dedi.

İş Ehline Teslim Edilmiş
“Otomotiv sektöründe Bursa çok iyi bir yerde” diyen BTÜ Otomotiv Uygulama ve Araştırma Merkezi Md. Dr. Öğr. Üyesi Kemal Furkan Sökmen, “Yetişen personel de çok başarılı. Stil detaylarını incelediğimizde, ön eskizlerin tamamen Türk ekibi tarafından hazırlandığını görmekteyiz. Tasarımı da çok beğendim, beklediğimizden de güzel. İş ehline teslim edilmiş ve ortaya çok güzel bir tasarım çıkmış. Direksiyonda ahşap ve deri tasarım var, iç trimler ve tasarım çok başarılı. Genel tasarım birçok araçtan çok daha iyi. Dış aydınlatmada Tesla’dan çok daha iyi bir aydınlatma kullanılmış. Bizim de dizel kültüründen çıkıp, elektrikli otomobili kullanmayı öğrenmemiz gerek. Bu otomobil Bursa için çok büyük bir şans ama ondan önce bu proje Bursa için çok büyük bir sorumluluk” diye konuştu.

BTÜ Sanayicimizin ve Devletimizin Hizmetindedir
Konu hakkında katkılarından ve değerli yorumlarından dolayı konuşmacılara teşekkür eden Bursa Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Arif Karademir; “Yerli otomobil fabrika yerinin Bursa-Gemlik olarak belirlenmesinde Sayın Cumhurbaşkanımıza çok teşekkür ediyoruz. Süreçte etkin rol oynayan TOBB Başkanı Sayın Rifat Hisarcıklıoğlu, Bakanlarımız, TOGG grubu ve tüm destek verenlere teşekkür ederiz. Bursa, Marmara bölgesinin en aktif ve otomotiv üretim üssü bir kent olarak, mevcut kazanımları ile yerli otomobil konusunda da üzerine düşeni hakkıyla yapacaktır. Ancak, kesinlikle bütün kentin kendisini bu yeni hedefe göre tekrar konumlandırması gerekmektedir.” şeklinde değerlendirmede bulundu. Rektör Karademir; “Özellikle yan sanayi ciddi bir değişime girmek zorundadır. Bu noktada üniversite işbirliği, Ar-Ge ve inovasyon olmadan bu iş başarılamaz. Güncel, yoğun uygulama/proje odaklı eğitimi ve uzun dönem staj (SEP) yapan nitelikli mezunları ile BTÜ sanayicimizin hemen yanında olacaktır. Ayrıca kuvvetli laboratuvarları, merkez test-analiz laboratuvarı, projeleri, çok değerli akademisyenleri ile BTÜ aktif çalışmaktadır ve bu tür etkinleri düzenlemeye devam edecektir. Kısacası, ülkemizin ve Bursamızın yerli otomobil üzerinden yaşayacağı değişimde, Bursa Teknik Üniversitesi aktif olarak sahadadır, sanayicimizin ve devletimizin hizmetindedir. ” ifadeleri ile sözlerini sonlandırdı.

Yaklaşık 150 bin bilimseveri ağırlayan Bursa Bilim ve Teknoloji Merkezi’ndeki ve atölye çalışmalarına 104 bin 597 kişi katıldı.
Bursa’nın yanı sıra çevre iller ve yurt dışından 149 bin 653 bilimseverin ziyaret ettiği BTM, bilimsel atölye çalışmalarında da yeni bir rekora imza attı. Yıl boyunca farklı disiplinlerde gerçekleştirilen bilimsel etkinlik ve atölye çalışmasına 104 bin 597 kişi katıldı. Yıl boyunca 61 bin 766 öğrenciye ulaşan BTM, 29 farklı dış alan faaliyeti ile de bilimi 13 bin 621 kişinin ayağına götürdü. Merkezde bulunan ve ağırlıklı olarak astronomi temalı filmlerin gösterimlerinin yapıldığı planetaryum da yoğun ilgi gördü. 20 binin üzerinde öğrenci, güneşin, yıldızların ve gezegenlerin görüntüsünün özel bir yansıtıcı yardımıyla kubbe şeklindeki tavana yansıtıldığı planetaryumda gökyüzünü keşfe çıktı.
Bursa Bilim ve Teknoloji Merkezi’nin “Bilim Avcıları” ekibi tarafından gerçekleştirilen ve zaman aralığı seanslarla belirlenen ve sene boyunca devam eden bilimsel şovlar da ilgiyle izlendi. Onlarca farklı temada ve geniş bir yelpazede sundukları gösterilerini renkli bir sahne performansı ile taçlandıran Bilim Avcıları Bursa’nın bütün ilçelerinde 90 bine yakın öğrenciye ulaştı.
Bursa Bilim ve Teknoloji Merkezi tarafından 2018 yılında başlayan “Sınır Tanımayan Bilim” projesi ise dezavantajlı öğrenciler için umut oldu. TÜBİTAK iş birliği ile gerçekleştirilen projede öğrenme güçlüğü çeken öğrencilere yönelik özel eğitimler ve atölye çalışmaları yapıldı.
Başkan Aktaş’tan teşekkür
Yerli üretim ve milli teknoloji atılımlarının temelinde eğitimin olduğuna dikkat çeken Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Bursa Bilim ve Teknoloji Merkezi’nin bu anlamda şehrin bir marka değeri olduğunu söyledi. Başkan Aktaş, “Bursa Bilim ve Teknoloji Merkezi, üreten, sorgulayan ve tasarlayan bir nesil yetiştirmek adına önemli faaliyetler yürütüyor. Kaliteli ürünün ana kaynağının, nitelikli iş gücü olduğu bilinciyle bilimi çocuklara sevdirmek ve toplumun geneline yaymak için BTM öncülüğünde dünya çapında ses getiren birçok ulusal ve uluslararası faaliyet düzenliyoruz. BTM’nin bu denli ilgi görmesi gelecek açısından bizleri de umutlandırıyor. Bursa Bilim ve Teknoloji Merkezi’ne önem veren ve çocuklarına iyi bir gelecek hazırlamak adına bilime yönlendiren ailelere teşekkür ediyorum” diye konuştu.

Bursa Bilim ve Teknoloji Merkezi’nde (BTM) yarı yıl tatili dolu dolu geçecek.
Bursa Bilim ve Teknoloji Merkezi’nde 20-31 Ocak 2020 tarihleri arasında yarıyıl tatili programı kapsamında tatili bilimle iç içe geçirmek isteyen 5-7 ve 8-14 yaş gruplarına yönelik farklı alanlarda bilimsel atölye çalışmaları gerçekleştirecek. 8-14 yaş gruplarına yönelik ‘Doğadan Gelen Tasarımlar’, ‘Balonla Giden Araba’, ‘Takım Yıldızı Panosu’, ‘Roket Bilimi’ ve ‘Yakıt Üretimi Denemeleri’ gibi atölye çalışmalarının yanı sıra ahşap atölyesi ve tangram çalışmaları gibi etkinlikler hazırlandı.
Yaparak ve yaşayarak öğrenme, gözlem yapma, soru sorma, tahmin etme, düşüncelerini paylaşma ve olaylar arasındaki sebep-sonuç ilişkisini kavrama becerilerine katkı sağlayacak atölye çalışmaları ise 5-7 yaş gruplarındaki minik mucitlere bilimle iç içe keyifli bir yarıyıl tatili geçirmelerine imkân sağlayacak. ‘Uzay Lambası’, ‘Işık Saçan Böcekler’, ‘Yelkenli Tekne’, ‘İskelet Sistemi’ atölye çalışmaları ile farklı bilim dallarındaki bilimsel süreçleri keşfedecek olan bilime meraklı minikler, hafta sonlarıysa ebeveynleri ile birlikte aile faaliyetlerine katılarak kaliteli zaman geçirebilecek. Yarıyıl tatili süresince her gün farklı bir konuda bilimsel atölye çalışması gerçekleştirecek olan bilime meraklı öğrenciler, bilimin eğlenceli haliyle tanışacak, dokunarak ve uygulayarak öğrendiklerini pratiğe dökme fırsatı yakalayacak.
Bilimle dolu bir yarıyıl tatili geçirmek ve eğitici atölye programlarına katılmak isteyenler etkinlik detaylarına, bursabtm.org https://market.bursakultur.com/etkinlik adresinden ulaşabilirler.

Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ), yerli otomobil konusunda yaptığı ‘gönüllü işbirliği’ çağrısının ardından bir hamle daha yaparak Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu’ndaki müfredatını güncellemeye başladı.

Bursa Uludağ Üniversitesi, yerli ve elektrikli otomobil üretim tesislerinin Bursa’da kurulacak olması nedeniyle ortaya çıkacak nitelikli insan gücü ihtiyacına cevap verebilmek üzere çok yönlü olarak çalışmalara başladı. Üniversite yönetimi ilk adımı Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu’nda attı. Otomotiv sektörünün talepleri doğrultusunda 1986 yılında kurulan ve Türkiye’nin öncüleri arasında gösterilen Otomotiv Teknolojisi Programı müfredatına Elektrikli Taşıtlar dersi eklenmesi yönünde karar alındı. BUU Teknik Bilimler MYO Otomotiv Teknolojileri Bölüm Başkanı Prof. Dr. Rıdvan Aslan konuyla ilgili olarak “Otuz yılı aşkın bir zamandır otomotiv sektörü için üretim ve satış sonrasına yönelik nitelikli eleman yetiştiren programda mevcut Alternatif Motorlar ve Yakıtlar derslerine ilave olarak yeni bir içerik ile Elektrikli Taşıtlar dersini okutmaya başlayacağız ve müfredatlarda gerekli güncellemeleri ivedilikle yapacağız” dedi.

ELEKTRİKLİ VE HİBRİT TAŞITLAR ÖN PLANDA OLACAK

Bursa Uludağ Üniversitesi Teknik Bilimler MYO Müdürü Prof. Dr. Mehmet Karahan ise, yerli aracın Bursa’da yapılacak olmasının kendilerine daha fazla sorumluluk yüklediğini dile getirdi. Yerli araç üretiminde yetişmiş insan kaynağının çok önemli olduğunu ve bu konuda üretim kadar satış sonrası araç servislerinde de ciddi bir insan kaynağı ihtiyacının doğacağını beliren Okul Müdürü Karahan; “Bu konuda okul olarak hemen aksiyon alacağız ve ders mefredatlarımıza gerekli eklemeleri yapacağız. Özellikle Elektrikli ve Hibrid Araç Teknolojileri, Batarya Teknolojileri, Enerji Depolama, Elektrikli Araçlarda Yeni Teknolojiler, Elektrikli Araç Dönüşüm Sistemleri, Elektrikli Araç Şarj İstasyonları ve Akıllı Şebeke Yönetimi gibi dersleri hem otomotiv programı, hem de elektrik programı bünyesinde açarak, bu konudaki insan kaynağı ihtiyacına hızlı bir cevap vermeyi hedefliyoruz. İlerleyen zamanlar için de Elektrikli ve Hibrit Taşıtlar ile ilgili yeni nesil bir program açmayı arzu ediyoruz” diye konuştu.

NİTELİKLİ ARA ELEMAN İHTİYACINA DA CEVAP VERECEĞİZ

MYO Müdürü Prof. Dr. Mehmet Karahan, okulun 1986 yılında otomotiv sektöründen gelen taleplerle doğduğunu ve halen üniversite-sanayi işbirliğinin yaşayan bir örneği olduğunun altını çizdi. Karahan; “MYO bünyesindeki eğitim programları elektrikli ve hibrid motorlu araçlar, şarj istasyonları altyapısı, elektrikli araçlarla ilgili yeni teknolojiler ve ortaya çıkacak yeni iş alanları ile değişime uğrayacak otomotiv yan sanayinin geliştirilmesinde önemli katkı sağlayacaktır. Üniversite olarak bu alanda kentimizin ve ülkemizin nitelikli ara eleman ihtiyacını da karşılayabileceğiz” şeklinde konuştu.

BTÜ Öğrenci ve Akademisyenleri Araştırmalarda BUTEKOM’dan Faydalanacak

Bursa Teknoloji Koordinasyon ve Ar-Ge Merkezi (BUTEKOM) ve Bursa Teknik Üniversitesi (BTÜ), Türkiye’nin sanayide ihtiyaç duyduğu doktora derecesine sahip nitelikli insan kaynağının üniversite-sanayi işbirliği ile yetiştirilmesi amacıyla TÜBİTAK tarafından başlatılan ‘2244-Sanayi Doktora Programı’ kapsamında işbirliği protokolüne imza attı.

Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) ev sahipliğinde gerçekleştirilen protokolü BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay ve BTÜ Rektörü Prof. Dr. Arif Karademir imzaladı. Yapılan protokol çerçevesinde akademisyenler, doktora ve yüksek lisans öğrencileri, yürüttükleri 2244 projeleri kapsamında BUTEKOM’un tüm laboratuvar ve diğer proje araştırma imkanlarından faydalanabilecek.

SANAYİDE DOKTORALI ÇALIŞAN SAYISI ARTMALI

BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, üniversite-sanayi işbirliğine yönelik çok sayıda projeyi hayata geçirdiklerini söyledi. Bursa’yı yüksek teknoloji ve yüksek katma değerli ürünlerde önemli bir merkez haline getirmeyi hedeflediklerini belirten Başkan Burkay, “Bu hedefe ulaşmak için sanayide yetişmiş doktoralı çalışan sayısının artması gerekiyor. TÜBİTAK tarafından başlatılan 2244-Sanayi Doktora Programı’nı çok önemsiyoruz. Programla birlikte, sanayide ihtiyaç duyduğumuz doktora derecesine sahip insan kaynağı yetişirken, üniversite araştırma altyapısı-sanayi işbirliğinin geliştirilmesi de sağlanıyor.” dedi.

ÜNİVERSİTELERLE İŞBİRLİĞİ SÜRECEK

BTÜ ile imzaladıkları protokol sayesinde doktora öğrencilerinin, üniversite ve sanayi tarafından birlikte seçilecek projelerde yapacağı araştırmalarda BUTEKOM’un imkanlarından faydalanabileceğini söyleyen Başkan Burkay, “BUTEKOM, sektörlerin katma değeri ve teknolojisi yüksek ürünleri üreten ve ihraç eden bir kimliğe kavuşması amacıyla önemli çalışmalar gerçekleştiriyor. Merkezimizin laboratuvarlarında Türkiye ve yakın coğrafyada bulunmayan çok sayıda cihaz yer alıyor. Bu imkanların akademik araştırmalarda kullanılacak olması katma değer üretme şansımızı da önemli ölçüde artıracaktır. Kentin aklı olarak gördüğümüz üniversitelerimizle şehrimizin kalkınmasına katkı sağlayacak çalışmalarda işbirliği yapmaya devam edeceğiz.” diye konuştu.

BUTEKOM ARAŞTIRMALARA DEĞER KATACAK

BTÜ Rektörü Prof. Dr. Arif Karademir, BTSO ile yakın işbirliği içerisinde çalıştıklarını söyledi. Oda bünyesinde faaliyet gösteren meslek komiteleri ve sektör konseyleri ile dirsek teması sağladıklarını ifade eden Karademir, “Böylece üniversitemizin bilgi birikimini sanayiye nasıl aktaracağımız konusunda fikir sahibi oluyoruz. Akademisyenlerimiz, komite ve konseyler tarafından düzenlenen toplantılarda iş dünyası ile sürekli bir araya geliyorlar. Burada sektörün taleplerini dinliyorlar. Bu talepler doğrultusunda çalışmalarımıza yön vermeye gayret ediyoruz.” dedi. İmzalanan protokolün üniversite-sanayi işbirliği noktasında önemli bir adım olduğunu kaydeden Rektör Karademir, BUTEKOM’un sektörlerin ve ülkenin ihtiyaçları doğrultusunda yapılacak özgün araştırmalara değer katacağını vurguladı.

Veri okuryazarlığı, verinin okunabilmesi, analiz edilmesi, veri kullanma yeteneği ve çalışma pratiklerini, veri ile temellendirebilme yani veri ile konuşabilme, içinde bulunulan sosyal yapı hakkında okumalar yapabilme olarak tanımlanıyor. Devletler, kurum ve kuruluşların bilgilerini şeffaflaştırma çabaları sayesinde, açık veri miktarı son yıllarda önemli ölçüde artmaktadır. Bunun sonucunda kurum ve kuruluş çalışanlarının veri okuryazarlığı becerilerini geliştirmek önemli hale gelmiştir. Veri okuryazarlığına yönelik ihtiyaç artık hissedilmekte ve talebi de artmaktadır. Veri okuryazarlığı 21.yüzyılın öğrenilmesi gereken temel pratiklerinden biri olarak değerlendirilmektedir.

2023 Eğitim Vizyon Belgesi’ndeki veriye dayalı yönetime ilişkin toplam on bir madde incelendiğinde ilçe, il, bölge ve ülke çapında tüm paydaşların karar verme süreçlerinde veriye dayalı kararlar almasını sağlamaya yönelik teknik ve fiziki düzenlemelerin bulunduğu görülmektedir. Bakanlığın koyduğu hedeflere ulaşabilmesi için öncelikle eğitsel veri madenciliği uygulamalarının (öğrenme analitiği araçları, veriye dayalı yönetsel sistemler, veri toplama araçları gibi) temelini oluşturan her türlü verinin toplanma, tasnif, temizleme, işleme ve yeniden toplama aşamalarını sorunsuz bir şekilde yürütmesi gerekmektedir.

Bu doğrultuda Bursa İl Milli Eğitim Müdürlüğü bünyesinde hazırlanan BEBKA 2019 Teknik Destek Programı kapsamında TR41/19/TD/0058 referans nolu “Bursa’da Veri Okuryazarlığı” projesi ile sahadaki insan kaynağının veri okuryazarlığı düzeylerinin artırılmasına yönelik düzenlenen eğitim programında; 09-20 Aralık 2019 tarihleri arasında Bursa İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve bağlı olan 17 ilçe milli eğitim müdürlüğünde görevli şef, memur, bilgisayar işletmeni, veri hazırlama ve kontrol işletmeni (V.H.K.İ) memurlardan oluşan 25 kişi; müdürlüğe bağlı resmi okullarda görev yapan yöneticilerden oluşan 25 kişi; müdürlüğe bağlı strateji geliştirme hizmetleri Ar-Ge biriminde görevli personelden 25 kişi olmak üzere toplam 75 kişi eğitim aldı.