Geçtiğimiz yıl üniversiteyi kazandığı halde kayıt yaptırmayan öğrenci sayısının 100 binin üzerinde olduğunu ifade eden Eğitimci Abdülkadir Gayretli, öğrencilerin tercih yapacağı üniversiteyi iyi araştırması gerektiğine vurgu yaparak, “Üniversitenizi gidip görmeden tercih yapmayın. Üniversiteyi kazandığınız halde de kayıt yaptırmazsanız Ortaöğretim Başarı Puanı’nınızın düşeceğini unutmayın. Üniversite kazanma şansınızı riske sokmayın” dedi.
Çift anadal, yandal ve yatay geçiş imkânları
Öğrencilerin tercih yaptıkları üniversiteleri yeterince araştırmadığını belirten İstanbul Gelişim Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Abdülkadir Gayretli, “Üniversitenizi gidip görmeden tercih yapmayın. Covid-19 pandemisi nedeniyle güvenli mesafe kurallarına uygun gerçekleştirilen, üniversitelerin tercih ve tanıtım günlerini ziyaret edin. Rehber uzmanları ve akademisyenlerle bir araya gelin. Tüm ayrıntıları araştırın. Üniversiteyi kazandığınız halde kayıt yaptırmazsanız Ortaöğretim Başarı Puanı’nın gelecek yıl yarı yarıya düşeceğini unutmayın. Üniversite kazanma şansınızı riske sokmayın. İstemediğiniz bölümlere yerleşirseniz de endişe duymayın. Çift anadal, yandal ve yatay geçiş imkânları ile her öğrenci istediği bölümü artık kolayca okuyabiliyor” ifadelerini kullandı.
“Engeller kaldırıldı”
YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç’ın üniversitelerdeki kontenjanların atıl kalmayacak sözünü hatırlatan Gayretli, “Üniversiteli olmak kolaylaştırıldı. Öğrenciler istedikleri bölümleri okuyabilmesi için önlerindeki tüm engeller kaldırıldı. Öğrencilerin istedikleri bölümlerde eğitim görmeleri hem kendilerine hem ülkeye fayda sağlayacaktır. Hiçbir zaman yeni şeyler öğrenmekten vazgeçmemek gerekiyor” dedi.
“Hedefleri büyük tutun”
Öğrencilerin hedeflerini büyük tutmaları gerektiği tavsiyesinde bulunan Gayretli, “Kendinize güvenip ufkunuzu açık tutun. İçinde bulunduğunuz çağın tüm imkânlarını kullanarak kendinize fırsatlar sağlayın. Büyük başarıların büyük hayaller gerektirdiğini unutmayın” ifadelerini kullandı.
Osmangazi Belediyesi, Mimar ve Mühendisler Grubu Bursa Şubesi işbirliğinde üniversite sınavına giren öğrencilere tercih döneminde ücretsiz olarak ‘Tercih ve Kariyer Semineri’ hizmeti verecek.
Yükseköğretim Kurumları Sınavı’nı (YKS) geride bırakan gençler istediği üniversiteye yerleşmenin heyecanını beklerken; Osmangazi Belediyesi, öğrencilerin tercihlerini bilinçli ve doğru bir şekilde yapması için ‘Tercih ve Kariyer Semineri’ hizmeti başlatıyor. Mimar ve Mühendisler Grubu Bursa Şubesi işbirliğinde gerçekleştirilecek olan danışmanlık hizmeti ile öğrencilere, üniversitelerin mimarlık bölümü ve makine, inşaat, harita, elektrik, bilgisayar ile çevre mühendisliği bölümleri hakkında bilgiler verilecek.
Gençlerin, geleceklerini belirleyecek noktada doğru adımı atmaları ve sağlıklı tercih yapmaları için verilecek olan danışmanlık hizmeti, 08 Ağustos Cumartesi günü Panorama 1326 Bursa Fetih Müzesi’nde gerçekleştirilecek. Öğrenciler, 14.00 ile 17.00 saatleri arasında verilecek olan danışmanlık hizmetine ücretsiz olarak katılabilecek. Tercih ve Kariyer Semineri’ne öğrencilerle birlikte velileri de gelebilecek.
Veliler de tercih sistemi, okullar, bölümler, meslekler hakkında merak ettiklerini rehber öğretmenlere sorabilecek. Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar, YKS sonuçlarının tüm öğrenciler adına hayırlı olmasını dileyerek, “Öğrencilerimiz, üniversite sınavını geride bıraktı. Şimdi geleceklerini belirleyecek tercihleri yapmaları gerekiyor. Bizler de öğrencilerimizin aldıkları puan karşılığında en doğru tercihleri yapmalarını ve emeklerinin karşılığını görmelerini istiyoruz” dedi.
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk yaptığı açıklamada “”Okullar açılmasın.” demek; maskesiz sokağa çıkmak, mesafesiz yaşamak ve hiçbir tedbiri umursamamak kadar basit. Dışarıya adım atan herkes, 18 milyon öğrencinin sorumluluğunu omzunda hissetmek zorunda… Lütfen, tedbir alalım.” ifadeleri kullandı.
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk yaptığı açıklamada “”Okullar açılmasın.” demek; maskesiz sokağa çıkmak, mesafesiz yaşamak ve hiçbir tedbiri umursamamak kadar basit. Dışarıya adım atan herkes, 18 milyon öğrencinin sorumluluğunu omzunda hissetmek zorunda… Lütfen, tedbir alalım.” ifadeleri kullandı.

Kepez Belediyesi Tıp Merkezi Psikoloğu Rüya Acar Yıldız, ‘Çocuğum okula gitmeye hazır mı?’ endişesi içinde olan anne ve babaları uyararak, ” İlk kez okula başlayacak olan çocukların duygusal, fiziksel, zihinsel ve sosyal açıdan uygun olup olmaması önemlidir.” dedi.
Kepez Belediyesi Tıp Merkezi Psikologu Rüya Acar Yıldız, bu yıl ilk kez okula adım atacak öğrencilerin ailelerinin kaygılarını giderecek önemli açıklamalarda bulundu. Psikolog Yıldız, çocuğu ilkokula başlayacak olan çoğu anne babanın ‘Çocuğum okula gitmeye hazır mı?’ kaygısını yaşadığını söyledi.
Çocuğun okul olgunluğu değerlendirilirken duygusal, fiziksel, zihinsel ve sosyal açıdan uygun olup olmamasının önemli olduğunu belirten Yıldız, “Okula hazırlık testleriyle çocuğun okula gitmeye hazır olup olmadığı ölçülür. Bu testlerde çocuğun yalnızca zihinsel açıdan hazır olması yeterli değildir, aynı zamanda okulun gerektirdiği kural ve sorumluluklara hazır olup olmadığı, ince motor becerilerinin ne kadar geliştiği, öz bakım becerileri açısından yeterliliği ve sosyal becerileri de ölçülür.” diye konuştu.
“İlkokula başlayacak çocuklara hazırlık testi”
Çocuğun okula başlamasının erken olduğu görülürse 66-68 ay arasındaki çocukların okula başlama zamanı velilerin dilekçesiyle 1 yıl ertelenebileceğini de hatırlatan Kepez Belediyesi Tıp Merkezi Psikologu Rüya Acar Yıldız,”Eğer çocuk 69-71 aylık ise ancak doktor raporuyla ertelenir. 72 aylık ve üstü çocuklar içinse okula gitmek zorunludur. İlkokula başlamadan önce okula hazırlık testi yaptırmak, eğer tereddüt ediyorsanız karar vermenize yardımcı olacak aynı zamanda yetersiz görülen becerilerin okul açılana kadar geliştirilmesi ve yaşanabilecek problemler açısından daha bilinçli adımlar atmanıza yardımcı olacaktır. “ dedi.
Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) Başkanı Prof. Dr. Halis Aygün, 2020-YKS tercih işlemlerinin başladığını duyurdu.
ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Halis Aygün, sosyal medya hesabı üzerinden, “ Değerli YKS adaylarımız, 2020-YKS tercih işlemleri bugün başlıyor. Tercihlerinizi 6-14 Ağustos 2020 tarihleri arasında https://ais.osym.gov.tr sayfamızdan ve ÖSYM AİS mobil uygulamamızdan yapabilirsiniz. Yapacağınız tercihlerin sizlere ve ailelerinize hayırlı olmasını dilerim” notuyla yaptığı paylaşımla 2020-YKS tercih işlemlerinin bugün başladığını ve tercihlerin 6-14 Ağustos 2020 tarihleri arasında “ais.osym.gov.tr” sayfasından ve ÖSYM AİS mobil uygulamasından yapılabileceğini bildirdi.

Denizli Kent Konseyi Gençlik Meclisi’nin ‘Eğitim için El Ele’ projesi kapsamında Büyükşehir Belediyesi ”Ücretsiz YKS Tercih Danışmanlığı” hizmeti verecek. Proje, üniversite adaylarının tercihlerin bilinçli ve doğru bir şekilde yapılması amaçlanıyor.
Yükseköğretim Kurumları Sınavını (YKS) geride bırakan gençler istediği üniversiteye yerleşmenin heyecanını beklerken, Denizli Büyükşehir Belediyesi de öğrencilerin tercihlerini bilinçli ve doğru bir şekilde yapması için ”Ücretsiz YKS Tercih Danışmanlığı” hizmeti başlatıyor. Denizli Büyükşehir Belediyesi Kent Konseyi Gençlik Meclisi tarafından uzun yıllardır uygulanan Eğitim İçin El Ele Projesi kapsamında tüm üniversite adaylarına verilecek danışmanlık hizmeti Büyükşehir Belediyesi Atalar Sosyal Etkinlik Merkezi’nde olacak. Kent Konseyinden ya da 0 258 280 25 35- 0258 280 25 36 numaralı telefonlardan randevu alarak yapılacak ücretsiz danışmanlık hizmeti 6-14 Ağustos 2020 tarihleri arasında gerçekleştirilecek. YKS sonuçlarının hayırlı olmasını dileyen Denizli Büyükşehir Belediyesi Kent Konseyi Başkanı Ali Değirmenci, 2008 yılında başlayan Eğitim İçin El Ele Projesini anlatarak, “Bugüne dek 5 bin 500 dolayında öğrencimiz bu projeden faydalandı. 500’ü aşkın gönüllü eğitmenimiz de bu projede görev aldı. Her birine gönülden teşekkür ediyorum” diye konuştu.
“Öğrencilerimiz emeklerinin karşılığını görsün istiyoruz”
Atalar Sosyal Etkinlik Merkezinde deneyimli uzman rehber öğretmenler tarafından ücretsiz tercih danışmanlık hizmeti ile üniversite öğrencisi adaylarına yönelik önemli bir çalışma gerçekleştirdiklerini belirten Değirmenci, “Tercih yapmak isteyen öğrenci kardeşlerimize yardımcı olmak istedik. Aldıkları puan karşılığında en doğru tercihleri yapsınlar istedik. Öğrencilerimiz mağduriyet yaşamadan, emeklerinin karşılığını görsün istiyoruz. Bu tercih hizmetinden istifade etmek isteyen kardeşlerimiz Kent Konseyimize gelip randevu alabilir. Öğrencilerimize Atalar Sosyal Etkinlik Merkezinde uzman rehber öğretmenlerimiz yardımcı olacaklar” dedi.
YKS sonuçlarının açıklanmasının ardından tercih yapacak öğrencilere önerilerde bulunan Rehber Öğretmen Fadime Ekici Bengü, ”Tercih yaparken puan yerine sıralamayı değerlendirin” dedi.
2019-2020 Eğitim Öğretim Yılı Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) sonuçlarının açıklanmasının ardından, Beykent Üniversitesi Rehber Öğretmeni Fadime Ekici Bengü, tüm öğrencilere, tercih listesi oluştururken üniversiteleri hangi yönlerden araştırmaları gerektiğine dair tüyolar verdi. Bengü, “Öğrenciler tercih işlemlerini 6-14 Ağustos 2020 tarihleri arasında gerçekleştirebilecek ve toplamda 24 tercih hakkı bulunacak. Öğrenciler bu tercihlerini belirli kurallar çerçevesinde gerçekleştirebilecekler” ifadelerini kullandı.
PUAN BARAJLARINA DİKKAT ETMEK GEREKİYOR
Fadime Ekici Bengü, “Tercih işlemlerinde, öğrencilerin puan barajlarına dikkat etmesi ve tercih işlemlerini buna yönelik gerçekleştirmesi önem arz ediyor. Buna bağlı olarak öğrencilerin TYT puan türünde ham puanda 150 puan ve üstünü alması halinde ön lisans programlarını, AYT puan türünde ham puanda 170 puan ve üstü alması halinde ise lisans programlarını tercih etmesinde bir sakınca bulunmuyor. Öğrenciler özel yetenek gerektiren lisans programlarına yerleşmek ister ise ham puanda TYT puan türünde 150 puan ve üstüne sahip olması gerekiyor” hatırlatmasında bulundu.
İŞİN UZMANINA DANIŞMAK ŞART
Öğrencilerin uzun ve zorlu bir maratonun ardından çalışmaların meyvesini toplama zamanı geldiğini ifade eden Bengü, ”Sınava hazırlandıktan sonra, gelecekteki hayatımızın ilk adımları için araştırmalar yapmaya ve süreci dikkatli yönetmeye çalışmanın hep daha zor olduğu da söylenen bir gerçek. Herkes aynı şeyi söylüyor denilen söylemlerin başında da tabi ki işin uzmanına danışmak geliyor” dedi.
BAZI VELİLER DAHA HEYECANLI
Anne baba ve öğrencilerin tercih sürecini nasıl yöneteceğine dair ipuçlarını aktaran Rehber Öğretmen Fadime Ekici Bengü, ”Bazı veliler bu dönemde daha heyecanlı, istenilen bölümlerin sıralandığı listelerle görüyoruz. Bu nokta da hazırlanan listelerin öğrenci yapısına ve istediğine ne kadar uyduğunu sorgulamak gerekiyor. Teknik anlamda listelenen bölümlerin doğru listelenip listelenmediğinin de dikkatle üzerinde durulması, bölümlerin artı ve eksi yönlerinin kapsamlı bir biçimde araştırılması gerekiyor” diye konuştu.
”Öğrenciler açısından bakıldığında, geçirmiş olduğumuz süreç sonrası neresi olursa düşüncesi hâkim olabiliyor, bir anlık bir kararla tüm hayatlarını etkileyebiliyorlar” diyen Bengü, ”Tamamen bunun aksi, tam manasıyla hedefleri doğrultusunda ilerlemiş ve hedefi için yeterli sıralamaya sahip olan öğrencilerle de bir arada olabiliyoruz. Her iki durumu düşündüğümüzde de işin mutfak kısmı dediğimiz temel noktada, net bir biçimde işin uzmanından bilgi almanın önemi daha da ciddi bir hal alıyor” ifadelerini kullandı.
ARAŞTIRIRKEN NELERE DİKKAT ETMELİ?
Bu dönemde öğrencilerin kendini tanıması ve istedikleri konusunda net olması gerektiğinin altını çizen Bengü, ”Tek tek süreci değerlendirdiğimizde bu sınavın bir sıralama sınavı olduğunu unutmamalı tercih listemizi özellikle önümüzdeki dönem için, sıralaması sıralamamızdan belli bir oranda yüksekten başlayarak sıralamamızdan düşük yerleri de ekleyerek tamamlamamız önemli. Oluşturduğumuz bu listedeki bölümlerin ayrıntısının neler olduğu dışında üniversitelerin yerleşkelerinin nerede olduğu, burs olanaklarının neler olduğu, özel koşullarının ve ders içeriklerinin neler olduğunun tam manasıyla araştırılmasında fayda olduğunu da unutmamak gerekiyor. Hatta mümkün ise üniversitelerin tanıtım zamanını takip etmeli, gidilemiyorsa online destek talep edilmeli. Bunun haricinde, ilk tercihler özelinde baktığımızda puan yerine sıralama tercihi yapmamız gerektiğini özellikle atlamamakta ve belirtmekte fayda görüyoruz” önerisinde bulundu.
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, “Çocuklarımızın birbirleriyle sosyal mesafesini korumak ve okullarımızı sağlıkla açmak için gece gündüz çalışıyoruz” dedi.
Bakan Selçuk, Instagram hesabından maske, kalem ve dosyaların bulunduğu fotoğrafı paylaşarak açıklamada bulundu. Selçuk, “Sınıf mevcutlarını azaltmak, teneffüse çıkacak öğrenci sayısını ayarlamak, sabahçı ve öğlencilerin karşılaşmasını engellemek, çocukların ortak alanlarda aynı zamanda bulunmaması için planlama yapmak, sıralar arasında boşluk sağlamak… Kısacası çocuklarımızın birbirleriyle sosyal mesafesini korumak ve okullarımızı sağlıkla açmak için gece gündüz çalışıyoruz. Çocukları ve yetişkinleri bayramda denizde, plajda, parkta, sokakta bu kadar yakın temaslı ve maskesiz görmek üzücü. Okulları birlikte açacağız, diyoruz. Bunun için gerçekten çabalayamaz mıyız?” dedi.
Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, “Okullar için açılış tarihi olarak açıklanan tarih konusunda erken diyemiyoruz çünkü geç dediğiniz bir tarihte bundan daha iyi olacağının garantisi yok” dedi.
Milli Eğitim Bakanlığı koronavirüs nedeniyle mart ayında eğitime ara verilen okulların, 31 Ağustos’ta tekrar açılacağını bildirdi. Okulların açılma tarihi belli oldu ancak koronavirüsün etkilerinin sürmesi ile uygulanacak sistem merak konusu oldu. Milli Eğitim Bakanlığı’nca yapılan açıklamalara göre, uygulamalar arasında en fazla öne çıkan konu ise karma eğitim oldu. Okullarda sosyal mesafenin korunmasına yönelik sınıflarda yapılacak düzenlemelerin yanı sıra bir kısım öğrencinin evde online eğitim alırken, bir kısmının ise yüz yüze eğitim göreceği değerlendiriliyor.
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, Türkiye’de dahil tüm ülkelerde okulların açılmasına yönelik uygulamaların en zor karar olduğunu belirtti, son yapılan araştırmalara göre 10-19 yaş grubunun virüs bulaştırma riskinin çok daha yüksek olduğunun belirlendiğini dile getirdi.
Çocukların virüs alsa bile bulaştırmayacağı iddia edildiğini ancak son dönemde yapılan çalışmaların bunun doğru olmadığını gösterdiğini dile getiren Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, “Güney Kore’de yeni çıkan çalışmada bulaşların hangi yaş gruplarında ne kadar olduğuna bakıldı ve görülen en yüksek ev içi temasta en yüksek bulaş 10-19 yaş grubunda. Evin içinde virüsü taşıyan 10-19 yaş aralığında ise diğer yaş gruplarına göre daha çok bulaştırıyor ama dışarıda ev dışında arkadaş ortamında ise 20 yaş üstü daha riskli. İkisini kıyasladığında evde bir kişide virüs varsa bulaştırma ihtimali yüzde 11.8 iken, arkadaş ortamlarında virüs taşıyan biri varsa bulaştırma ihtimali sadece yüzde 1.9. O halde en büyük bulaş ev ortamında ve bunu en çok 10-19 yaş arasındaki çocuklar sağlıyor. Bu da çocuklarda çok virüs çıkıyor olarak anlaşılmamalı çok aktifler, evin içinde kontrolü sağlamak çok zor. Mesafeye dikkat etmeleri, evin içinde maske takmaları mümkün olmuyor gibi nedenlerle de bulaştırdıkları gösterildi” diye konuştu.
‘ÇOCUKLAR GENELDE BELİRTİ VERMİYOR’
Çocuklarda genellikle virüsün belirti vermediğini ve bu nedenle hastalığı bulaştırdığında zaman konusunda bir dezavantaj yarattığını belirten Prof. Dr. Ceyhan, “Okullardaki dezavantaj bulaşan çocukların çoğu hafif ve belirtisiz geçirdiği için farkına varamıyorsunuz. O çocuk evde daha riskli ağır seyredebilecek, yaşı yüksek, kronik hastalığı olan birine bulaştırdığı zaman anlayabiliyorsunuz bu da tedbir almanızı geciktiriyor. Hangi okul olduğunu bulup tedbir aldığınızda bulaşın üzerinden ay geçmiş oluyor. O yüzden okulların açılması her ülkede en zor karar verilen konulardan biri. Bir ülkede salgın başladığında ilk kapatılan yerlerden biri okul oluyor. Türkiye’yi düşünürseniz 18 milyon kişiden bahsediyoruz. Bunları kontrol etmek kolay değil” dedi.
‘SINIFLARDA 1,5 HATTA 2 METRE MESAFENİN KORUNMASI GEREK’
Okullar açıldığında sınıflarda alınması gereken tedbirlere de değinen Prof. Dr. Ceyhan, karma eğitimden söz edildiğini ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Belli tedbirler alınacaktır ancak bu tedbirleri almak da kolay değil. Sayın Milli Eğitim Bakanının konuşmalarından anladığım kadarıyla karma eğitim uygulanacak gibi görünüyor. Bilim Kurulu önerilerinde 1 metre bir mesafeden bahsediliyor. Bu hiç güvenli olmayan bir mesafe. 1.5 metreden aşağısı tehlikeli. Hele de bir de çocuk maskesini çıkaracaksa bu mesafenin 2 metre olması lazım. Sınıfların çok iyi bir şekilde havalandırılması lazım. Sınıflara giriş çıkışların çok iyi bir şekilde kontrol edilmesi lazım. Bu da ancak sınıfları ikiye, üçe bölerek karma eğitimde bir kısmı internetten bir kısmı okulda yüz yüze yapılabilir. Fakat anne baba çalışıyorsa o çocuklar okul saati dışında ne yapacağı belirsizleşiyor. Birçok zorluğu olan ve karar vermekte zorlanılan bir konu. Şu anda dünyada ülkelerin tartıştığı konular arasında birinci sırada.”
EN ZOR KARAR OKULLARIN AÇILMASI
En zor karar verilecek konuların başında eğitim sistemi geldiğini belirten Prof. Dr. Ceyhan, “Okullar için açılış tarihi olarak açıklanan tarih konusunda erken diyemiyoruz çünkü geç dediğiniz bir tarihte bundan daha iyi olacağının garantisi yok. Virüsün mutasyon riski var. Salgının iki seneden önce bitme ihtimali çok yüksek. Bir dönem ara verilmesi de çok zor. Çocukları evde bırakacak olan çalışan anne ve baba açısından o da zor. Üzerine çok çalışılması gereken bir konu. Bunun için Milli Eğitim Bakanlığından, Sağlık Bakanlığından, Çalışma Bakanlığından eğitim ve tıp fakültelerinden grupların çok sıkı bir şekilde çalışıp bir arada karar vermesi gereken bir konu. Bence en zor karar verilecek konu bu” diye konuştu.

Nova Fen ve Anadolu Lisesi, 15 Ağustos tarihinde başlayacak yüz yüze eğitimi öncesi 1 aylık dijital eğitim maratonu başlattı.
Nova Okulları’nda 1 Temmuz-29 Temmuz tarihleri arasında ikişer kişilik çalışma grupları halinde tüm 12. Sınıf öğrencilerine zoom aracılığı ile TYT eğitimi yaptı. Böylece öğrencilerin gelecek yıl girecekleri sınava şimdiden hazırlanmalarına katkı sağlandı. Nova Okulları Kurucusu Canan Topsakal süreci değerlendirerek şunları söyledi:
“Salgın sürecinde hepimiz gördük ki, ilk ve ortaokul öğrencilerinin tamamı, lise öğrencilerinin ise önemli bir kısmı yüz yüze eğitimi tercih ediyor. Yüz yüze eğitim, önemlidir ve eğitim sisteminin vazgeçilmezdir. Ancak göz ardı etmemiz gereken önemli bir salgın sürecinde, evde oturmak yerine eğitim almak şansını ortaya koyan teknolojiye de bir alkış göndermemiz lazım. 1900’lü yıllardaki öğrencilerin influenza salgınında ne yazık ki böyle bir şansı olmamıştı. Elbette eğitimin temel şartı öğrenci ile göz göze gelmektir. Bunu da en iyi günümüzden yaklaşık 1500 yıl önce Platon açıklamış. Eğitimin zorla ve zorbalıkla, karanlığa bakan yüzü aydınlığa çevirmek olduğunu söylemiş. Öğrenci her çağda ve her koşulda kolaycı ve faydacıdır. Öğretmenin temel görevi de bu kolaycılık ile başa çıkmak, öğrencideki merak duygusunu ateşlemek, öğrenciyi karanlıktan aydınlığa dönmeye zorlamaktır. Biz Nova Okulları olarak 15 Ağustos tarihinde başlayacak yüz yüze eğitimi beklemedik. 1 Temmuz-29 Temmuz tarihleri arasında ikişer kişilik çalışma grupları halinde tüm 12. Sınıf öğrencilerine Zoom aracılığı ile TYT eğitimi yaptık. Böylece öğrencilerin gelecek yıl girecekleri sınava şimdiden hazırlanmalarına katkı sağladık.”
Canan Topsakal, Nova Okulları olarak 15 Ağustos’ta yüz yüze eğitime geçilmesini öğrenciler ve öğretmenlerin heyecanla beklediklerini söylerken aynı zamanda öğretimin yanındaki asli görevleri olan eğitimin Zoom’dan yapılamayacağına dikkat çekti. Topsakal sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bizler öğrenciye akademik bilgi vermekten öte sosyal barışı sağlayan kültürel birikimi aktaran kurumlarız. Öğrencilerimiz Zoom’dan matematik öğrenebilir ama bir işletmedeki insanlarla ortak çalışmayı ve ortaklaşmacı yaklaşımı öğrenemez. Birlikte gülmek ve birlikte üzülmek de önemli bir kültürel tavırdır ve ne iyi ki bizler bu konuda birçok Avrupa ülkesinden daha duyarlıyız. Öğrencilerimiz ihtiyacı olan, insanlara yardım etmeyi, ayağı takılıp düşen bir arkadaşını yerden kaldırmayı ve ona ilk yardımı yapmayı okulda öğrenir ya da pekiştirir. Okul matematik fizik öğrenilecek yer olmaktan daha büyük ve daha sıcak bir yerdir. Kısacası hepimizin ortak yuvasıdır. Biz çocuklarımızın o yuvada gülmelerini koşmalarını, ‘Ama hocam” diye itiraz etmelerini özledik. 15 Ağustosu dört gözle bekliyoruz.”
123...282İleri
282 sayfanın 1. sayfası